Venüs Neptün kavuşumu ve İÇİMİZDEKİ ACİZ

    Venüs Neptün kavuşumu ile Şubat ayını sonlandırıyoruz. Venüs Neptün kavuşumları iyicil kavuşumlardır ancak başka gezegenlerle sert açı kurmaması şartıyla! Hele ki çift etkili ve bulunmaktan rahatsız olduğu konumdaki bir gezegenle haşin haşin bakış atıyorsa vay halime deyip, gelmişinize geçmişinize ağıt yakmaya başlarsınız :) 

    Venüs Neptün kavuşumları aşkın, sevginin, hayal edilmişin, dünya ana üzerindeki yansımasıdır. Buraya kadar '' Eee daha ne, bundan âlâsı Malatya'da kayısı! '' diyebilirsiniz. Lakin bu madalyonun ortadaki ışık vuran yüzü. Efem Neptün aşırılık verir demiştik, kendini kandırma meyli verir, gerçeklerden kaçma meyli verir, bağımlılık verir.... verir de verir. Cüpiter'le sert açısında - hele ki ikizlerdeki kıvrım kıvrım kıvırmaktan raydan bir çıkıp, bir giren Cüpiter se! - tembellik, görevi ihmal, kılıf arama, beklenti, talepkarlık ve hep bana hep banacılık batağına saplandınız demektir! Merkür'le sert açısında, bilgiyi işe geldiği gibi kullanmaktan tutun da, dedikodu, iftira, vıdı vıdı konuşulup aslında hiç bir şey söylememiş olmaya kadar bir ton etki verir. Plütonla sert açısında, sadizm, mazoşizm, kendini kurban etme etkisi verir. Mars'la sert açısında, tabak sevdiği deriyi yerden yere vururmuş misali, sille tokat girişerekten sevgiyi ifade (!) etkisi verir. 
     Transitler her bireyin üzerinde aynı oranda etki eder sevgili dostlarım. Yani anda sana görünen sert etki başkasına da görünecektir zira ''Hepimiz aynı gökyüzünü paylaşıyoruz!'' Söz temsili, Mars karesinde herkes birbirine Allah ne verdiyse deyip girişiyor mudur? Tabii ki hayır! Peki O zaman, hepimizin paylaştığı o ortak gökyüzü hepimize aynı oranda o etkiyi dağıtıyorsa, bir yerlerde işin yolunda gidip, diğer yerlerde yolunda gitmemesine sebep olan şey nedir? Pek tabii ki İRADEMİZ!!!! Yazıyoruz, çiziyoruz, konuşuyoruz ama ne kadar sorumluluk alıyoruz? İradeyi kuvvetlendiren en temel davranış sorumluluk almaktır. Efem sorumluluk derken daha kendi sorumluluğunu hazmedemeden, Ahmet'in Mehmet'in yükünü üzerine almaktan bahsetmiyorum. Yaşadığın her AN'ın farkına vararak yaşamaktan bahsediyorum.

     Bir kadın düşünün... Yaşadığı iç karışıklıkları çözememekten dolayı öfkesini nereye, nasıl yönlendireceğini bilemeyen kocasının şiddetine maruz kalmış ve kalmakta olan bir kadın... Her an o eziyeti yaşayan ve kocasının yolunda gitmeyen işleri yüzünden kendine böyle davrandığını varsayan.... Bu kadın yaşadığı durumun sorumluluğunu ne kadar almıştır? Yoksa içindeki acizi vehimete kaptırmış mıdır? Var olanı yok saymak, yok olanı varsaymak, işte vehim budur!  Vehimetin hepimize getireceği şey yalnızca hayal kırıklığıdır! İşte Neptün kavuşumları VEHİMSEL çalışır. Vehim ise varlığını ancak içteki acizle sürdürebilir, diğer bir deyişle zayıflamış ya da kullanılmayan iradeyle. Çünkü kuvvetli, güçlendirilmiş irade hiç bir deneyime vehimsel yaklaşmaz. Güçlü bir irade, nefs ve egodan arındığından acziyeti farkeder ve kendini şifalandırır. Zayıf irade ise vehimete sarılır, çünkü çok derinlerde ki acizle yüzleşmek istemez. Eğer derinlerde biryerlerde'' ben sevgiye layık değilim'' düşüncesi varsa ve kişi bununla yüzleşmemekte kararlı ise vehimsel yaşayacaktır. Belki de vehimet kişiye sevilmek için bu şiddete katlanması gerektiğini söyler kimbilir? 

       Balıktaki Venüs Neptün kavuşumunun İkizlerdeki Cüpiterle kare açısı, Cüpiterin Oğlaktaki Plutonla birleşmeyen açısı ve Akrepte gerilemeye başlayan Satürn.... Kasım 2012'deki tutulmalar zamanından bu yana, hayatınızdaki aksaklıkları ve çözülmeyen problemleri hatırlatmak amaçlı çalışıyor evren. Balık burcundaki yığılma iç dehlizlere inmeyi temsil ediyor ve Akrep burcunda retro hareketteki Satürn ile de Temmuz ayına kadar ki süreçte gün be gün üçgen görüm yapacak. Akrepteki Satürn ise yüzleşmeyi, kararlılığı temsil ediyor. İkizlerdeki Cüpiter ise içimizdeki acizi besleme yönümüzü... Venüs Neptün kavuşumunun temsil ettiği yumuşak karnımız ise sevilme arzumuz :) Sevilme arzusu deyip geçmeyin! İnsanı aciz eden de o dur, aciz gördüğüne karşı hükmettiren de! Başak dolunayı yazımda bağımlı anne ya da bağımlı eş ilişkilerine değinmiştim.  Hah işte kök orda... Çocukluktaki ebeveyn ilişkisinde... Her ne yaşarsanız yaşayın, önünüzdeki süreci iradenizi güçlendirmek amaçlı değerlendirin. İçimizde aciz var! O acizi besleyen tembelliğimiz var! Tembelliğimizin sonucu olarak elde bir dizi ders alınmamış deneyim var! Kendi kendimizi sevmeye direnme, gerekli enerjiyi dünya anadan sağlamayıp, başkasından isteme eylemi var! 27 Mart tarihinde Terazi/Koç aksındaki dolunay doruk noktasına vardıracak bir dizi olaylar zinciri yaşatacak. Agresyon, manüpülasyon, sadece fiziksel değil psikolojik şiddet var bu tarihe kadar. TV'lerde şiddet temalı olaylar alıp başını gidecek anlaşılan... 

Süreç Başak Dolunayı ile başladı  sevgili dostlar. Ne aciz olalım, ne de acize karşı güçlü.... Çünkü ikiside içimizde :)