Ölüm ve yeniden doğumun başladığı yer; Plüton, Nam-ı diğer Zümrüd-ü Anka. Gücün niteliğe kavuştuğu, ete kemiğe büründüğü, aynı zamanda karanlıkta kalanın, herkesten saklananın da kendini ele verdiği noktadır Plüton’un bulunduğu konum. Saplantılar, alışkanlıklar, tabular, kurallar, güç, kontrol, bilinçaltı…. Tüm bunların yönetimini elinde tutan gezegendir Plüton. Gizlenen, görülmeyen, reddedilen ve ısrarla ”seni yok sayıyorum, banane yoksun işte yoksun yoksun ” diye haşa huzurdan avaz avaz bağırdığımız yerdir burası.
Bu nedenle gölgelerimizi de temsil eder. Kişiliğimizin kusurlu ya da negatif yanlarını açığa çıkarıp dönüştürmeye yardım eder. Her birimizin baskın özellikleri dışında kalan bir faktör vardır, o da ”Gölge” kavramıdır. Belirli bir durum, olay, kişi ya da enerji karşısında, kendimizi güçlü bir şekilde negatif hissettiğimizde, rahatsız olduğumuzda gölge arketipimizle bütünleşip bütünleşemediğimizi kontrol ederek bizi sorgulamaya yönlendirir.