Mars Neptün karesi daha da belirginleşiyor, bununla birlikte Jüpiter de Terazi burcundan Mars ve Neptün’e açı veriyor. Hem fiziksel, hem de zihinsel enerjimizde bir yükseliş olacaktır. Ancak Neptün hala devrede ve yanılgılara meyilli bir haldeyiz. Duygularımızın kontrollü olmadığı ve dolayısıyla bağımlılıkla ilgili derin tecrübeler yaşayacağımız bir süreç yaşıyoruz.
Mars Neptün karesi bu durumu daha belirginleştirirken, Jüpiter’in etkisi ile de esas görev ve sorumluluklarımızın farkına varamamıza neden olacak şekilde.
Kendimizden kuşkuya düştüğümüz zamanlarda, dışarıdan desteğe duyduğumuz ihtiyaç fazlasıyla artar. İşin temeli bireysel sorumluluk almadaki yeteneksizliğimize bağlı aslına bakarsanız. Bu yeteneksizlik açığı kapatmak için başka yollar arayışına sebep olur belki. Dışarıdan gelen destek, bizi şüphe ettiğimiz şeyden uzaklaştırıyormuş ya da oradaki eksikliğimizi kapatıyormuş hissine kolayca kapılmamıza neden olabilir. Ancak dışarıdan gelen destek kesildiğinde aynı terane tekrar karşımıza gelecektir. Kendi zihnimizde kurduğumuz aldatmacalar böyle gelişir ve aldanmaya daha bir müsait oluruz.
Tek kelimeyle yüzeysel günlerden geçiyoruz. Bu yüzeysellik uğraştığımız konuda yine yüzeysel adımlar atmamıza sebep oluyor. O nedenle tepki vermeden düşünmeye, emin olmadan herhangi bir adım atmamaya duyduğumuz ihtiyaç oldukça fazla. Etki 4 gün önce başladı ve 4 gün sonrasına değin sürecek.
Hayallerimize, eksikliğini duyduğumuz şeyle kavuşmak, başarmak elbette çok güzel. Ancak gökyüzündeki görünüm, bazılarımızın hayallerine ya da ihtiyaçlarına kavuşmak adı altında aldanmalara açık olduğu. Benim burada, bu yazımda değinmek istediğimde budur.
Başkalarından gelen iyi niyet göstergeleri konusunda bir kanıya varmadan evvel iyice ölçüp biçip tartmamız gerekli. Bu anlamda sabırsız tutumlarımızı dizginlemeye çalışmakta fayda var. Enerjiler bizi yüzeyselleştirdiğinden hemen hüküm vermek, ileride hata sayabileceğimiz adımlar atmamıza neden olabilir. Bazen kendimizden kaçarız, bu kaçışlar oldukça derinlerimizde beslediğimiz inanç ve kavramlarla ilgilidir. En çok hataya açık olduğumuz zamanlar da bu zamanlardır.
Misal yeni tanıştığınız bir erkek, daha ilk gün ”seni seviyorum, senin için her şeyi yaparım” gibi bir cümle sarf ettiğinde, bu sözüne kesin sadık kalacağını düşünerek hareket etmek yerine, bu cümlenin sizde yarattığı etkiye odaklanın.
Mars, Merkür’ün burcu olan İkizlerdeyken, tabiri caizse çenemizin yayı birazcık atar. Düşünmeden konuştuğumuzdan tutamayacağımız sözler vermeye, hissetmediğimiz şekilde cümleler kurmaya daha bir meyilli olabiliriz. Enerji oldukça yüzeysel olduğundan, eylemlerimiz ve cümlelerimiz de yüzeyselleşecektir. Bu nedenle dokuz kez düşünüp, bir kez konuşmak enerjilerden olumlu faydalanmak anlamına gelecektir. Düşünmeden konuşmanın cezası da sonradan düşünmeye mahkum olmaktır zaten.
İşte tam bu noktada İkizler burcu yöneticisi Merkür’ün, hem Satürn’den, hem de Aslan burcuna geçen Kuzey Ay Düğümünden aldığı destekle hareket etmek işimizi kolaylaştıracaktır. Geçmiş deneyimlerden edindiğimiz tecrübe, biraz içe bakış sorunu kökten çözmemize ve aldanmalara kapılmadan yürümemize, ilişkilerimizi de bu şekilde kurmamıza yardımcı olacaktır. Merkür’ün Satürn’den aldığı destek geçmiş deneyimlerin tecrübesini yanımıza alarak düşünmeye, Kuzey Ay Düğümünden aldığı destek de duruma yeni ve dengeli bir eylemle cevap vermeye işarettir.
Bugün kendimizden uzaklaşmamıza neden olan tüm gerekçeleri masaya yatırın ya da en azından unutmadan düşünün, hareket edin. Eğer gerekçelerimizi meşrulaştırmak adına hareket edersek, sonradan keşke yapmasaydım diyebileceğimiz adımlar atabilir ve hayıflanabiliriz.
Bir tarafta Mars, Jüpiter, Neptün tetiği ve bu tetiğin işaret ettiği bir enerji, diğer tarafta Merkür, Satürn, Kuzey Ay düğümü tetiği ce bu tetiğin işaret ettiği enerji. Artık hangisini seçeceğiniz size kalmış.
Konuşmadan evvel düşünün
Uzun uzadıya düşünmediğiniz konularda, anın gazıyla karar vermeyin
Gücünüzün de güçsüzlüğünüzün de farkında olun
Sevgilerimle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder