Ağustos ayı çok önemli gezegensel döngülere gebe bir ay. ”Yaşam kaynağımız” olan Güneş tarafından yönetilen Aslan burcunda bir yeniay ve kolektif bilincimizi temsil eden Uranüs ve Satürn tarafından yönetilen Kova burcunda bir dolunay gerçekleşecek. Kova burcunda gerçekleşecek olan dolunay, Şubat ayında Aslan/Kova ekseninde başlayacak olan tutulmaların başlangıcı niteliğinde aslına bakarsanız. Her ne kadar basit bir Dolunay gibi gözükse de, aslında ufak bir ay tutulmasıdır. Bununla birlikte Şubat ayında başlayacak sürecin ayak sesleri niteliğini taşımaktadır.
Yazımın başında dile getirdiğim gibi, hepimizin bireysel yaşam kaynağı Güneş, devasa Evrensel sistem karşısındaki hiçliğimizi, ve hiçliğimizin, Evrensel sistem içindeki önemini sorgulamamızı , yeniden değerlendirmemizi sağlayacak gelişmeler taşıyabilir hayatımıza. Merkezimiz nerede? Nerede amacından sapmış? Nerede sağlamlaşmamış işte bu sorular kafamızı epeyce meşgul edebilir. Bknz: Soluk Mavi Nokta – Carl Sagan
2 Ağustos 10°Aslan burcunda Yeniay gerçekleşecek
18 Ağustos 25° Kova burcunda Dolunay ( Ay Tutulması) gerçekleşecek.
Satürn, 23 Mart Terazi burcu Ay tutulmasından 2 gün sonra geri hareketine başlamıştı. Geri hareket, 13 Ağustos’ta son bularak, 9° üzerinden düz pozisyona geçecek. Bu benim epey önem verdiğim bir durum zira Satürn, tam da Antares sabit yıldızının üzerinde durağanlaşıp düz hareketine başlayacak. Bununla birlikte Satürn toplamda üç kez Antaresle kavuşmuş olacak.
Bu kavuşuma, 17 Nisan’da gerilemeye başlayıp 29 Haziran’da düz seyrine devam eden Mars’ın da kavuşum yapması, süreci başlı başına önemli görmeme sebep olmuştur. Her ne kadar düz seyrine başlasa da Ağustos ayı boyunca Satürn 9°deki konumunu koruyacak olması ve Mars’ın da bu kavuşuma eşlik etmesi, bireysel olarak, hem de ülkemizin genel etkileri bakımından, hepimizi oldukça etkileneceğini belirtmek isterim. 7 Ağustos itibariyle gökyüzü çok gergin!
11 – 16 Ağustos: Satürn, Antaresin üzerinde durağanlaşıp düz seyrine başlıyor
11 – 12 Ağustos Ay, Satürn ve Antaresle birleşiyor
22 – 28 Ağustos tarihlerine Mars, Antares ve Satürn’ün üzerinden geçiş yapıyor.
23 – 24 Ağustos Ay Boğa burcunda Algol sabit yıldızı ile kavuşuyor
25 – 26 Ağustos Ay İkizler burcunda Aldebaran sabit yıldızı ile kavuşacak ve gökyüzünde Değişken grup arasında çok tehlikeli bir büyük kare oluşacak.
24 ve 25 Ağustos baskın olmakla birlikte 22 – 28 Ağustos arası dikkat etmeli, aklımızın rehberliğine sık sık başvurmalıyız.
Antares, Aldebaran, Algol: bunlar kötücül etkilere meyilli sabit yıldızlardır. Ülkemizde bir dönem ardarda gerçekleşen patlamalar, ilgili sabit yıldızların açı aldığı zamanlarda gerçekleşmiş ve hepimizi derinden etkilemiştir. Etkileri kavgaya, çatışmaya, baskın gelmeye, kazanmaya takıntıya dönük enerjilerdir. Bu nedenle duygusal durumumuza göre değil, akıl mantık süzgecine oldukça fazla ihtiyacımız olduğu zamanlarda olduğumuzu belirtmek istiyorum. Zira ilgili sabit yıldızın negatif etkileri sadece akıl ve vicdan muhakemesi doğrultusunda hareket edilerek bertaraf edilebilir.
Her türlü aşırı uçtaki düşünce, yaklaşım, hareket evvela kendimize, sonra topluluklara zarar getirir. Hangi görüş, hangi inanç, hangi akıma meyilli olursak olalım, dengede hareket edelim. Köktenci ve fanatik yaklaşımları devam ettirdiğimiz müddetçe daha canımız çok yanacak demektir.
Bir şeylere teşhis koymaya çalışmakta acele etmeyelim.
Tozun dumana karıştığı günlerde neyin ne olduğunu sadece tozu dumana karıştıranlar bilir.
Ağustos ayının son demlerinden sonra, biraz belirginleşmeye dönük olur bir şeyler.
İçinde bulunduğumuz durumu anlamaya çalışırken ”aidiyet” hissimizi merkeze koymadan düşünmeye çalışalım.
Sadece eğilimli olduğumuz şekilde değil, diğer tarafından da bakmaya sevk edelim kendimizi.
Doğduğumuzda çırılçıplak ve saf olduğumuzu, aidiyet hissimizin sonradan yaşadığımız süreç içerisinde tecrübelerle oluştuğunu, ilgili tecrübeler ve aidiyet olmadan da insan olduğumuzu unutmayalım.
23 Mart Terazi burcunda Ay tutulması değerlendirmemde değindiğim gibi: Hatırlarsanız adalet tanrıçası Justitia’nın gözleri bağlıdır. Göz bağı sembolünün anlamı tarafsızlıktır. Yargıcın karar verirken duygularının, eğilimlerinin etkisinden arınması ve olayları aklın soğuk muhakemesinden geçirmesi, bilgelikle değerlendirmesidir. Yani Adalet Terazisi sembolünün anlamı, Justitia’nın tarafsızlığı temsil etmesidir. Bu nedenle bir durumla ilgili kanıya varırken, kimliklerden, rollerden, yakınlık-uzaklıktan bağımsız bakmamız gerekli. İşte o zaman, evrensel yasalar işler ve doğa işini yapar. Yakın çevremiz, geleneksel değerler, inanç sistemi, bağımlılıklar, alışkanlıklarımıza dönüp bakalım bugün. Bu kavramlardan hangisi tarafsızlığımızı engelliyor?
İtiraf edin hepimiz sık sık unutuyoruz bunu. Öyle gerine gerine ahkam keserken, sanırsın ki biz böyle etiketlerle, giysilerle, mevkilerle doğmuşuz!
İnsan kibriyle, insan değersizliğinin çatışmasıdır bu yaşanan kaos. Çünkü her ikisi de birbirini besler, her ikisi de birbirinden beslenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder