18 Ağustos 2016 Perşembe

18 Ağustos 2016 Kova Burcunda Ay Tutulması



18 Ağustos 2016 Ts ile 12:28 civarı 25° Kova burcunda bir mikro Ay tutulması gerçekleşecek. Tutulma, Şubat ayında, Aslan/Kova ekseninde başlayacak olan serinin bir başlangıcı niteliği taşıyor.
Tutulma 4.evde, yöneticisi Uranüs’le sekstil açı kuruyor. Diğer yönetici Satürn, yükselen yöneticisi Mars’la birlikte Antares’le kavuşuyor. Satürn ve Mars, aynı zamanda Merkür ve Neptün’le oluşan T-karenin fokal gezegenleri konumunda. Kovanın yücelim yöneticisi Merkür, Pluto’ya trine açıyla bağlanmış.
Yükselen 11° Akrep, yöneticisi Mars :) Tutulum yöneticisi Satürn ile yükselen yöneticisi Mars’ın  bir birbirine girdiği bir tutulum yaşayacağız ve etkileri baskın olarak iki ayımızı etkileyecek. Şubat tutulmasıyla birlikte tekrar tetiklenecek. Bu tutulma farklı, hem de çok farklı. Her ne olursa olsun, artık bir çok şeyin değişime uğrayacağı ve dönüp baktığımızda hiç bir şeyin aynı kalmayacağı bir tutulma. Kendisi mikro, fakat etkileri makro bu tutulmanın :)
Uranüsyen burçta, Uranüsyen bir tutulma bekliyor bizleri. Burcunuz, yükseleniniz, doğum haritanız ne olursa, nasıl olursa olsun, hepimizin hayatında artık geriye dönüşü olmaksızın değişimler başlıyor. Doğum haritası farklılığına göre, kimimiz sancılı, kimimiz en güzelinden karşılayacak bu değişim rüzgarını. Yer değiştirmeler, kopuşlar, sevdiklerimizin ebedi aramızdan ayrılışlarına şahit olacağız. Hangi şekilde ve yoldan gelmiş olursa olsun, her yenilik hayatımızın genelinde taze başlangıçlar yapmamıza olanak sağlayacak şekilde gelişecek. Uzun zamandır çözemediğimiz bireysel bir sorunumuz, hal yoluna koyamadığımız işlerimizin de rayına oturması mümkündür.
Bildiklerimizi, farkında olduklarımızı dönüştürmek kolaydır, zaten farkındayız çünkü. Ama iş farkında olamadıklarımıza geldiğinde hepimiz bir parça çuvallıyoruz. Tutulma etkisi farkında olamadıklarımızı da açığa çıkaracak nitelikte. Bu belki bir arkadaş uyarısı, belki saçma sapan olarak nitelendirdiğimiz bir rüya, belki bir anımsama, belki bir tesadüfi bir rastlaşma şeklinde gelişebilir. Bu nedenle Ekim ayına kadar olan süreçte bahsettiğim şekilde gelişen şeylerle, bilinçli bir şekilde uğraşmak tutulma enerjisinin olumlu tarafını açığa çıkarmamıza neden olacaktır.
Son aylarda oluşan dolunay ve yeniayların çoğunun ortak noktası kendimizi dayandırdığımız temeller olan 4.evde gerçekleşiyordu. 18 Ağustos tutulması da yine 4. evde gerçekleşiyor. Bir kez daha, güvenlik, atalarla ilişkiler, duygusal ihtiyaçlarımız, evimiz, ailemiz ve geçmişimizle ilgili sonlanmalar yaşayacağız. Duygusal güvenlik ihtiyacı emniyet kemerleri gibidir. Bir an o kemeri çıkardığımızda nasıl boşlukta hissediyorsak, nasıl korkularımız açığa çıkıyorsa, gevence tanımı koyduğumuz şeyleri yanımıza almazsak ya da bırakırsak, sanki boşlukta hissederiz. Ancak bir şeye ne kadar çok anlam yüklersek, anlam yüklediğimiz o şeyi hayatımızda tutmak için yaptığımız hata oranı da arttığı gibi, kaybettiklerimiz de çoğalır.
Yukarıda anın haritasına baktığımızda Venüs/Kuzey Ay Düğümü – Neptün/Güney Ay Düğümü ve Mars/Satürn arasında T-kare oluşuyor. Mars ve Satürn T-karenin apeks gezegenleri konumundalar. Kıssadan hisse: DÜŞÜNMEDEN KONUŞMANIN VEYA HAREKET ETMENİN CEZASI SONRADAN DÜŞÜNMEYE MAHKUM OLMAKTIR. Dolayısıyla Mars ve Satürn hayatımızda sadece düşünmeden attığımız adımları değil, bilincinde olmadan yaptığımız girişimlerin sonuçlarıyla baş başa kalma riskimize işaret ediyor. Aidiyet hissi ile birlikte, korunma, bireysel güvenlik alanındaki yanlı bakış açılarımızı, hatalarımızı fark etmemizi sağlayacak tamamlanmaları taşıyacak hayatımıza. Tutulma, özellikle Uranüs’ü, Merkür’ü güçlü bireysel haritalara etkisi oldukça olumlu olacaktır.  Söz konusu gezegenleri güçsüz olan ya da sert açı alanlarda, sıkıntılı sonuçlar oluşması muhtemel. Lakin niyeti salih olanlara, zorlukla birlikte kolaylıkta verecektir dolunay.
” Yoksunluk, insanın yaratıcılığını ortaya çıkarır ve besler” derler. Biraz şaşırtan, biraz heyecanlandıran, biraz düşünmeye sevk eden, biraz varoluşumuzun anlamını sorgulatacak bir tutulmadır bu :) Etkileyeceği alanlar ya da konular:
  • Ailevi ilişkilerle ilgili uzun süredir meşgul olduğumuz konuların
  • Geçmişten gelen çocukluk dönemi travmaları ya da alışkanlıklarıyla ilgili tamamlanmalar,
  • Yeni bir ev ya da semte taşınma ihtiyacımızla ilgili olarak yaşanabilecek sonlanmalar,
  • Stoğumuzda bekleyen malların ya da satmak istediğimiz evin alıcı bulması ve bunun getirdiği değişimler,
  • Saklı kalmış şeylerin/bizden saklanan gerçeklerin ortaya çıkması ( Belki farkında olmadığımız gizli bir yeteneğimizin ortaya çıkışı şeklinde de olabilir)
  • Bir karara varılmamış ilişkiler konusunda sonuca taşıyacak hamleler, (Evlilik ya da boşanma şeklinde gelişebilir)
  • Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin bebek sahibi olabilmesi için gerekli şartların oluşması konusundaki sonlanmalardır.
Ülkemiz ve içinde bulunduğumuz koşullar açısından değerlendirirsem: TC horoskobunda, Neptün’ün karşısında, Jüpiter’e kare bir tutulma yaşayacağımızdan mütevellit sel baskınları, su ve suyla ilgili materyallerden gelebilecek zararlar ile yer altı hareketliliği, trafik kazaları, finansal piyasalarda kriz yaratabilecek hareketlenmeler, banka ve banka ile ilgili konularda sıkıntılar, sınır komşularımızla ilişkilerde değişiklik yaratabilecek durumlar, hava taşımacılığında ile hava akımlarında sorunlar söz konusu olabilir.
Mundane Astroloji söz konusu olduğunda, Mars Satürn Antares kavuşumlu tutulmalardan hayır beklemem ben açıkca söyleyeyim. Elbette bireysel etkileri daha olumlu olacaktır. Lakin, Ülkeler Astrolojisi söz konusu olduğunda Antares’in etkisi kötücüldür. Aklını başına toplamayan toplumları da hallaç pamuğuna çevirir Evrensel Sistem. Bu anlamda özellikle 22- 28 Ağustos arasının çok olumlu şeyler taşımayacağını belirtmek isterim.
Her şeye şüpheyle yaklaşmakta, sorgulamadan, bir mantık muhakeme süzgecinden geçirmeden sazan gibi atlamamakta fayda var. Her şeyi iki ya da daha fazla yönüyle değerlendirmekte fayda var. Sorgulamakta fayda var. Bilgi eksiğimiz varsa şayet, daha fazla bilgi toplamak için kolları sıvamakta fayda var. Sadece çabalamaya değil, bilinçli bir çabaya gerek var. Aidiyet hislerimizin kölesi olmamakta fayda var.
Kabul edelim biz gazla çalışan bir toplumuz. Gaza gelmeye pek meyilli oluşumuzun sebebi budur. Fazla gaz egomuzu körükler, egoyla hareket maksadı aşar, maksadı aşan her şey de bizi zarara sokar. Daha kendi olmayı öğrenmemiş toplumlar, biz bilinci için çabalarken hep son dakika golü yemiştir. İnanmayan tarihe baksın. İnanmayan İlk devreyi 2-0 önde kapatıp 2-5 yenilgiyle sonlanan futbol maçlarına baksın. Sen önce bi kendini bil, ondan sonra ait olmak için çabalarsın. Sen kendini bilmezsen bir gün Velinin ipinde oynarsın, öteki gün Delinin. Bknz: Jüpiter Başak Burcunda/BANA BALIK Jüpiter Başak Burcunda/BANA BALIK VERME, BALIK TUTMAYI ÖĞRET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder