Venüs ve Pluto bugün 14:50’de 15°Oğlak burcunda kavuşuyor. Venüs Oğlak burcunda rahat değildir. Pluto’nun da Oğlak burcunu sevmemesi bugünü başlı başına önemli hale getiriyor. Bu kavuşuma Koç burcundan Uranüs, Terazi burcundan da Ay ve Jüpiter zehir zemberek eşlik etmede. Öncü gruplarda kocaman bir T-kare tetikleniyor. Arzuların şelale olduğu günlerdeyiz. Özellikle ilişkilerde çok sarsıcı hislerin tavan yaptığı bir süreç var önümüzde.
Venüs Pluto kavuşumunun esas ortaya çıkartacağı konu ilişki krizleridir. Para, güzellik, güce takıntı, toplumdan onay görme hırsı bu görünümle tetikleniyor. Dolayısıyla ilişkilerimiz teste tabi. Venüs Pluto kavuştuğunda sevgiyi, gücü elde etmeye yönelik içsel bir zorlama hissederiz. Bu nedenle ilişkimizi, karşımızdaki kişiyi ya da durumu kontrol altına almaya pek meyilli oluruz. Jüpiter ve Ay’ın bu duruma zorlayıcı katılımı ise işi içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
Olumlu tarafı şu ki, nerede ne kadar bastırdığımız sorun varsa bu görünümle yüzeye çıkacak. Ancak kendimizi irdeleyerek kontrol altına alabilirsek, farkındalıkla hareket edebilirsek süreçten avantajla çıkmış oluruz.
Bir çıban düşünün, baş vermiş ancak henüz patlamamış bir çıban. Deri altında, kıl kökünde oluşan enfeksiyonun çıban haline gelene kadar orada bir enfeksiyon oluştuğunu bilmeyiz. Süreç ağır ağır ilerler, önce şişlik olarak belli eder kendini. Sonrasında içeride biriken ifrazat bir çıkış yolu arar kendine ve çıban baş vermeye başlar. İşte bugün farkında olmadığımız, farkında olupta ötelediğimiz çıbanlarımız baş verecek ve biz içimizdeki bencille, içimizdeki doymak bilmez yanla, içimizdeki şeytanla, kısacası içimizdeki çıbanlarla yüzleşeceğiz.
Doğar doğmaz yaptığımız ilk şey ilişki kurmaktır. Önce annemizle sonra dış dünyadaki diğer bireylerle ilişki kurarız. Bu nedenle yaşamımızın temelinde sevgi var. Sevmek ve sevilmek istemeyen yoktur içinizde değil mi? Sevmek güzel, sevmek iyileştiricidir. Ancak çoğu kez sevgiyi, hırslarımızla, arzularımızla, tutkularımızla, takıntılarımız karıştırırız. Bizi mutsuz eden de budur kanımca.
Venüs Pluto bırakmaz, Venüs Pluto zorlar, Venüs Pluto sevgi ve ilgi görebilmek için her şeyi yapar, Venüs Pluto çok fazla ilgiye ihtiyaç duyar, Venüs Pluto yoğun bir kabul görmeye ihtiyaç duyar, Venüs Pluto güce düşkündür.
Tüm bunların altında yatan sebep çoğu kez reddedilme korkusudur. Reddedildikçe kontrolünü daha çok kaybeder, daha çok sahiplenir, daha çok ister, bırakmayı bilmez. Evet anahtar kelime bu: bırakmayı bilmemek, ona yapışmak, kendini ondan alamamak. Ne var ki yapışmaya çalıştıkça uzaklaştırır kendinden uğruna öldüğü şeyi. O nedenle bugün bırakma günüdür. Eğer bu T-kareden avantajla çıkmak istiyorsanız yapmamanız gerekenler:
İlişkilerde entrikaya başvurmayın
Sevgi veya güç kazanabilmek için özünüzden akmayan şeyleri yapmayın
Bencilce isteklerinizin peşinden gitmeyin
Başkalarını kontrolü bir kenara bırakın
Anlık kararlarla hareket etmeyin
Maddi konularda anlık yatırım ya da harcamalardan kaçının
Her şeyin olumlu olacağına inanarak kendinizi gaza getirmeyin!
Peki neler yapalım? Bugün bunları daha çok uygulayın:
- kontrolü bırakın
- olana teslim olun
- durumları enine boyuna muhakeme edin, gerekirse aklınızın yetmediği yerde güvendiğiniz birilerine danışın
- telefon ve bankacılık dolandırıcılarına karşı uyanık olun
- akışa izin verin
- gerekiyorsa mesafe bırakmayı göze alın. (Ne yapıyor diye kontrol etmeyin ama)
- başkalarını yenmek için değil, kendinizi yenmek için savaşın
- elinizdeki şart durum ne istiyorsa ona uygun şekilde hareket edin
- alçak gönüllü davranın
- teslimiyetçi ve uzlaşmacı olun.
Bu görünümün temel problemi Akışa izin vermemektir. Altta yatan neden ise reddedilme korkusudur. Öğrenmesi gerekense akışa uymak, kontrolü bırakmak ve mesafe bırakabilmeyi öğrenmektir.
İşte çıbanlarımızı en ağrısız ve sızısız temizleme yöntemleri bunlardır. Bastırılmış tüm sorunlar yüzeye çok yakın. Ya yüzeye çıkanların enerjisine kendimizi kaptırıp hayatımızı savaş alanına çevireceğiz ya da içimizdeki cehennemi fark edip ateşi söndüreceğiz. Seçim size ait.
Bununla birlikte ilişkilerde ve maddi durumda dalgalanmalar yaratabilir bu ve bir hafta sonrasına kadar olan süreç. Boğaz ağrıları, böbrek ve üreme sistemi rahatsızlıkları,deriyle ilgili problemler olası dışsal uyarıcı hastalıklarımızdır. Akışa direnmediğimiz takdirde hayatımızın en büyük ilişki derslerini alabileceğimiz bir süreçteyiz.
Bu ve birkaç gün içerisindeki enerjilerden dolayı, çok fazla dinlenmeyin ya da boş vakit geçirmeyin. Aman ha monoton kalmayın :))) Bunun yerine adrenalin seviyenizi arttıcı hobilerinizle ilgilenebilir, örneğin spor yapabilirseniz, sürecin verdiği etkiden daha verimli yararlanmış olursunuz.
Hayat önce kendini sevmekle başlar. Kendini sevmeyen kişi sürekli dışarıdan ilgi bekleyecektir. Kim bilir belki bugünlerin verdiği destekle kendimizi sevmeyi öğrenebiliriz olamaz mı? Bence olur! Hem de ÂLÂ olur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder